23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren milli bir bayramdır.

Bu bayram bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, egemenliğin ilan edildiği anlamlı gün diğer taraftan ‘yarının büyükleri, geleceğin garantisi’ çocuklar için bir şenliktir.  Egemenliğin ilan edilmesinin ve ardından bu günün ‘çocuk bayramı’ olarak kutlanmasının tarihsel gelişimi ise şöyle:

İstanbul’un 16 Mart 1920′de düşman askerleri tarafından işgalinden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi’nin görevini sürdürmesine imkan kalmamıştı.

O sırada Ankara’da bulunan Atatürk, bu durum üzerine 19 Mart 1920 günü vilayetlere ve kolordu komutanlıklarına bildiri göndererek durumu açıkladı.

Bildiride ayrıca ülkenin bağımsızlığını korumak amacıyla bir Milli Meclis’in Ankara’da toplanması için çalışılmasını istiyordu.

Bu bildiri üzerine tüm illerden 232 milletvekili seçildi. İstanbul’dan gelen 92, Yunanistan ve Malta’dan gelen 14 milletvekili ile bu sayı 337′ye yükseldi.

Fakat 23 Nisan 1920 günü yapılan ilk toplantıya ancak 115 milletvekili katıldı. O gün çalışmalarına başlayan milletvekilleri güç şartlar altında çalışmaya başladılar. Meclisin çalışmalarının tek amacı vardı: ”Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”

Biz artık, Bilgi çağı olarak adlandırılan yeni bir dönemde yaşıyoruz. Yeni girdiğimiz 3 bininci asır yani 21.yüzyıl bu çağın gereklerine ayak uydurabilen; eğitimde, bilimde ve teknolojide kendilerini küresel düzeydeki rekabete iyi hazırlayan ülkelerin ağırlık kazanacağı bir yüzyıl olacaktır.

Beklentimiz, 21.yüzyılda, bilgi toplumu seviyesine yükselmiş, dünyayla birlikte yaşayan ve yarışan bir ülke olmasıdır. Bu yüzyılın dünyasında ülke olarak hak ettiğimiz yeri alabilmek için eğitimde ve kültürde çağdaş dünya düzenini yakalamaktır.

İnsanlığın geleceğini Bilimsellik ve insancılıkta bulmak gerekir. Bu bir anlamda güçlü olma iradesidir. Bu irade de gençlerimizde mevcuttur. Güçlü olma iradesi sadece yaşamayı sürdürmek için ayakta kalma iradesi değil, insanın kendini aşması ve güçlü/güçsüz tüm insanları, ayırım gözetmeksizin eşit görmesi, sevmesi, onlara yardım etmesi demektir.

Gerçek ne şu öğelerde, ne de bu düşüncededir. Gerçek, nesnelliğin bizde yansımasında, bizim tutumlarımızda, bizi amaçlarımıza götüren en kısa yoldadır.

Gerçek bizde, elimizde, içimizde ve benliğimizdedir. Gerçeğe ulaşmak için içimizdeki benlik ateşini yakmak gerekir.

Yaşamı, derin, geniş ve yüksek yaşamak gerekir. Biz Türkiye olarak güçlüyüz. Biz bilime, sanata, insan sevgisine bu güçle ulaşmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, 102. yılını idrak ettiğimiz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.